Genel Bilgi
Pulmoner Venlerin Yanlış Hizalanması İle Alveolar Kılcal Displazi(ACD/MPV), akciğeri ve kan damarlarının gelişimini etkileyen bir hastalıktır. Milyonlarca küçük hava keselerini (alveoller) ve kılcal damarları etkiler. Oksijen vücuda dağılmak üzere bu alveoler kılcal damarlarından kana karışır ve karbondioksit dışarı verilmek üzere kandan ayrılır. ACD/MPV’de alveoler kılcal damarlar normal gelişemezler. Kılcal damarların sayısı düşer ve mevcut kılcal damarlar alveol duvarlarında yanlış konumlanır. Kılcal damar sayısındaki ve yerindeki bu anormallikler oksijen ve karbondioksit alışverişini engeller. Akciğerden kalbe kan taşıyan damarlar (akciğer toplardamarlar) yanlış konumlanmışlardır ve anormal olarak atardamarlarla birlikte yığın olmuşlardır. Akciğer atardamarların duvarlarındaki kas dokusu fazla büyüyebilir ve bu da daha kalın atardamar duvarlarına sonuç vermektedir. Bu gibi değişimler kan akışını sınırlayabilir ve bu da akciğer atardamarlarında yüksek kan basıncına sebep olur ve kalbin daha zor pompalamasını gerektirir.
Genetik Değişiklikler/Etken Faktörler
Eğer FOXF1 geninde mutasyon varsa, her hücredeki kayıp veya değişmiş bir gen, bu hastalığa sebep olmak için yeterlidir. ACD/MPV, FOXF1 genindeki mutasyonlardan dolayı olur. FOXF1 geninden üretilen protein, DNA’nın spesifik bölgelerine bağlanır ve diğer genlerin aktivitelerini kontrol etmesine yardım eder. FOXF1 proteini, akciğerlerin ve kan damarlarının gelişimi içi önemlidir. FOXF1 proteini, sindirim kanalının gelişiminde de rol oynar. Bu gendeki ACD/MPV’ye sebep olan mutasyonlar, gelişimleri düzenleyemeyen inaktif proteinle sonuçlanır ve akciğer kan damarlarının ve sindirim kanalının anormal oluşumuna sebep olur.
Belirti ve Semptomlar
Doğumdan sonra ilk birkaç gün içinde, ACD/MPV’li çocuklar ciddi nefes alma ve kanda yetersiz oksijen problemleri yaşamaya başlarlar. Nefes kesilmesi ve siyanoz (kandaki oksijenin azalmasına bağlı derinin renginin morarması) yaşayabilirler. Akciğer kan damarlarında yüksek kan basıncı da yaşanabilir. Nefes alma problemleri daha kötüye gidebilir ve bazı bebeklerde solunum durabilir. Çok nadir olarak bebekler, doğumdan sonra birkaç ay sonrasına kadar bu hastalığa dair hiçbir belirti göstermeyebilir. Hastalığa sahip bebekler, kalın bağırsağın kıvrılması gibi mide ve bağırsak semptomları, böbreklerin şişmesi, kalbin sol tarafının ve kas-iskelet sisteminin gelişmemesi gibi belirtiler de gösterebilir.
Genetik Görülme Sıklığı
ACD/MPV çok nadir bir hastalıktır, görülüş sıklığı tam olarak bilinmemektedir. Bu hastalığa sahip yaklaşık 200 çocuk kayda geçmiştir.
Kalıtım Paterni/Deseni
ACD/MPV genelde kalıtılmamaktadır ve bu hastalığa sahip insanların soylarında bu hastalığa sahip kişiler bulunmamaktadır. ACD/MPV ile bireyler kendi çocuklarına genetik olarak geçirmemektedir çünkü üremek için yeterince uzun yaşayamazlar. Bu durum ile ilişkili genetik değişiklikler genellikle üreme hücrelerinin (yumurta ve sperm) oluşumu sırasında veya erken fetal gelişiminde meydana gelir.
Teşhis Yöntemleri ve Tedaviler
Siyanoz ve yüksek akciğer kan basıncı yaşayan bebeklerde, yenidoğan yoğun bakım ünitesindeki tedaviye yanıt vermeyen bebeklerde ACD/MPV’den kuşkulanılabilir. Vakaların %90’ı moleküler genetik test ile teşhis konulabilir.
Hastalıkla İlişkili Genler
FOXF1 genindeki mutasyonlar bu hastalığa yol açar.
Hastalığın Diğer İsimleri
- ACD
- ACD/MPV
- ACDMPV
- alveoler kılcal displazi
- konjenital alveoler kapiller displazi
- yenidoğanın ailesel kalıcı pulmoner hipertansiyonu
- pulmoner damarların yanlış hizalanması
Kaynaklar